Bu gece bir aksilik olmazsa Türkü ve Pınar'la Ron Carter konserindeyiiiiz. Ve Pınar'ın Kemal'i 1 haftalığına Türkiye'ye döndüğü için onu da ilk defa görücez! Şimdi gece geç dönerim filan sevgili Bloggy, yazmaya vakit olmaz, tahmin ettiğim kadarıyla konser sonrası postumu şimdiden yazayım:
Bu gece Türkü ve Pınar'la Babylon'daydık. Konser çok güzeldi. Güzel müzisyen Ron Carter. Seyirci kitlesi de oldukça kaliteliydi, uzun zamandır bu kadar hoş çocuğu bir arada görmemiştim. Jazz konseri oldu mu ülkemizde yaşıyan bütün avrupalı şeker gençler bir araya geliyo malum. Biliyosun Bloggy, ben İstanbul kızıyım, burası kozmopolit bir şehir, erkekler aynı Spice Girls gibi, renk renk sıralanmışlar etrafa, her zevke hitap ediyolar. İçim sıkılınca gözlerimin bayram etmesi için bir İstiklal'e bir Kadıköy'e çıkmam kafi. Ama Bloggy, ne yalan söyliyim, uzun zamandır böylesini görmemiştim.
Peki Bloggy bu gece birinin eksikliğini çektim mi diye sorarsan eğer, pek düşünmeme gerek yok. Tabii ki Samantha Jones! Türkü ve Pınar, kusura bakmayın, arkadaşlığınızdan çok keyif alıyorum ama o ortamın hakkı anca Samantha'yla birlikte verilirdi. Alem kız.
Sonra eve döndüm, baktım ki Denizcan'ın gazı var, guk diyo, canı da sıkılmış. Kıyamam ona ben hiç, modum düştü bir anda. Güzel erkeğim benim, evimin erkeği sonuçta. İzliycek dizi de kalmamıştı bugüne, ben de bikaç tane komik reklam filmi yolladım youtube'tan, çok güldük, ben güldüm en azından.
Böyleyken böyle Bloggy, şimdi uyuycam, yarın ola hayrola. Öptöm
Subscribe to:
Post Comments (Atom)