Başvurmak vs Kafa atmak

Üniversitenin kapısındaki, "Pardon yüksek için başvuruyu buraya mı yapıyorum?" diye cümle kurmaya çalıştıım sırada suratıma bakıp bana kağıt uzatan güvenlik görevlisi. Sen biraz sempatik gibiydin. "Numaramızı kaçırdık biz ne zaman giricez?" diyenlere "Numarasını kaçıranlar cezalı olduğu için 15 dakka bekliyo burda, sonra içeri alıcaz" filan diyodun ilginç telaffuzunla.


Binanın içinden çıkıp etrafa şöle bi baktıktan sonra düzenin şart olduğuna kanaat getiren diğer adam. O sıcakta tek gölgelik yer olan bahçeye girip "Burayı boşaltın" dedin. Sonra gidip, çitle ayrılmış küçük alanda banklarda oturanlara da "Duymuyor musunuz, boşaltın burayı" dedin. Oturan kişiler "Ne zararımız var ki burada?" dediklerinde sadece söylediklerini tekrar ettin. "Peki tamam boşaltalım ama neden?" gibi bir soru geldiğinde "Hanfendi, gerekli ya da gereksiz, farketmez. Sorgulamayın, boşaltın diyince boşaltın." dedin. Sen gerçek miydin ya da içinden çıktığın bina üniversite diil miydi, kafam karıştı, bilemedim.

"Sıra numaranız çok yüksekse, ister misiniz kendi numaramı vereyim" diyen, başvurudan vazgeçmiş sevgili kız. Beni 776. kişi olmaktan 635.liğe terfi ettirdin. Sen kesin melektin.

6 comments:

  1. alyenasyon said...

    neresi burası ya ?  

  2. Deniz said...

    marmara üniversitesi sosyal bilimler enstütüsü tezli yüksek lisans başvuruları son günü çılgınlığı :)  

  3. Jitterbug said...

    birazını da bana bıraksaydın cancan!
    evet merve, öyle :)  

  4. Deniz said...

    Ama sen kendi blogunda bile yorumlara 2 hafta sonra bakıyosun bence ondan.  

  5. alyenasyon said...

    bu konuda denizcan'a hak vermeden geçemeyeceğim. :)  

  6. Travis said...

    istanbul ne tarafta?